15 temmuz demokrasi ve şehitler günü ile ilgili şiirler, 15 temmuzu anlatan şiir örnekleri, 15 temmuz demokrasi zaferi şiirleri.
15 temmuz 2016 tarihinde ülkemizin yaşamış olduğu ciddi bir darbe girişimi kahraman halkımız sayesinde büyük bir zaferle engellenmiş ve bu olay neticesinde malesef pek çok insan şehit olmuştur. Halkın demokrasi ile seçtiği kişileri gayriresmi yollarla indirmeye, ülke yönetimini ele geçirmeye çalışan birtakım kişilere karşı halkımızın zaferini anlatan birbirinden güzel şiir örnekleri sizlerle.
Ülkemizde 15 temmuz demokrasi ve şehitler günü ilan edildi. Bu günde pek çok okulda etkinlikler düzenlendi, demokrasi temalı aktiviteler yapıldı.
İŞTE O SÖZLER
Sen vatan kahramanı, demokrasi şehidi
Yine bir tarih yazdın dünya bunun şahidi
Bir mucize yarattın 15 Temmuz gecesi
Can verdin vatan için yoktu bunun ötesi
O nasıl bir yürek ki, binlerce tanka bedel
Ölüm bile vız geldi, utandı senden ecel
Seninle gurur duydu Boğaziçi Köprüsü
Yeniden dile geldi Çanakkale türküsü
Seninle nöbette bak bu ülkenin tamamı
İşte böyle kutlanır demokrasi bayramı
Şimdi daha şanlı bak ay yıldızlı bayrağın
Ey şehit oğlu şehit önderisin her çağın
Yıldızları yağdırsak azdır senin üstüne
Bak adını nakşettik gönlümüzün büstüne
Şehitler asla ölmez ölümsüz her biriniz
Bil ki mahşere kadar kalbimizde yeriniz..
Ahmet Selçuk İLKAN
15 TEMMUZ’DA MİLLETİN GÜCÜ
15 Temmuz 2016, saat 22 sularında,
Bir avuç satılmış köpek, boğaziçi semalarında,
Elinde benim tüfeğim,binmiş benim tankıma,
Üstüne yürüyor,ateş ediyor benim halkıma.
Derken; TRT binasını bastı darbeci asker,
Darbe bildirisini okuyor, esir spiker,
Tam ülke elden gitti gidiyor,
Başkomutan, halkı meydanlara davet ediyor.
Ey! hak sevdalısı yiğidim, sen istersin de millet durur mu?
Senin davetine icabet etmemek hiç olur mu?
Hele bir de; mevzu, memleket meselesi olunca,
Yüce Türk milletinin gücünün üstünde, güç olur mu?
Tek yürek oldu millet, bozguna uğradı cuntacı,
Zafer selaları ile inledi, ülkemin dört bir yanı,
Metin olun kardeşlerim, yerde kalmaz şehitlerimizin kanı,
İşte böyle, “ÖLÜMÜNE” kimseye vermeyiz biz bu vatanı.
Tuncay Amasyalı
MİLLETE BAKIN HELE!
Türk’e kefen biçenler, 15 Temmuz gecesi
Taylar gibi şahlanan millete bakın hele!
İmandan sonra vatan, aşkların en yücesi.
Cihat emrini alan millete bakın hele!
Bizdik o gece, bizdik, uçağa sapan atan,
Özgürlüğü uğruna mermiye kafa tutan!
Göğsünü siper eden, tankın altına yatan,
Aslan misali dalan millete bakın hele!
Damarında gezen kan, bayrak rengi kırmızı.
Ak yüreğinde mühür, hilaliyle yıldızı.
Asker doğar ve asker ölür erkeği, kızı;
Öz benliğini bulan millete bakın hele!
Aksakallı emretti; ölüme selam durdu
Başçavuş Ömer Halis, darbeci puştu vurdu.
İlk kurşun, ilk kahraman, tek başına bir ordu…
Cennette karar kılan millete bakın hele!
Kamyonuyla Şerife Bacı’m bir Nene Hatun.
Gelin de Safiye’yi, elinizdeyse, tutun.
Küçük dillerinizi Türkan Ana’yla yutun.
Gülerek şehit olan millete bakın hele!
F-16’ya yandı Hicabi’nin samanı;
Semalara yükseldi kör edici dumanı.
Mehmet egzoz tıkadı, dilettirdi amanı.
Şeytana ıslık çalan millete bakın hele!
Nice nice yiğitler Başkomutan emriyle,
Eline ne geçtiyse, taş, sopa, kemeriyle,
Her biri akıncıydı, çocuğuyla, piriyle,
Koşup meydana dolan millete bakın hele!
Hayranlık uyandırdı tavizsiz edaları,
Yeri, göğü inletti marşları, nidaları.
“Tekbir!”, “Allahuekber!” diyen gür sedaları
Semalardan duyulan millete bakın hele!
Halk yediden yetmişe, kalp kalbe ve kol kola,
Yoğun ateş altında vermedi tek bir mola.
Âdeta meleklerle karışıp, kutlu yola
Allah için koyulan millete bakın hele!
Kırk yıllık planları dört saatte çökerten,
İşgal heveslerini kahramanca göçerten,
Dosta parmak ısırtan, kâfire iç geçirten,
Haine korku salan millete bakın hele!
Darbeyi etti yalan; millete bakın hele!
Mücella Pakdemir
15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ
Çok ,çok erken okundu selan
Daha tankların önüne geçmeden
Ve sen öldüğünü bilmeden…
Alt yazılı bir gecenin
Destanıydı ölümün sessizliğine
Koşan gözlerin
Kefenim olur belki
Diyerek giydiğin beyaz gömleğin
Kandan düğmeleri
Ne olur susma dedim sustun
Bana anlatmayacak mısın cenneti ?
İhtilal mi darbe mi
Gündüz hangisi ? Gece hangisi ?
Dur diyen ellerinde şahadet şerbeti
İçin yanarken içtiğin su gibi
Kana kana , doyasıya
Tadını anlat desem
Şahadetin tarifi olur mu ki ?
Çok ,çok erken okundu selan
Bin vurup , bir vurulmadan
Ve sen öldüğünü anlamadan…
15 TEMMUZ ŞEHİTLER MARŞI
Temmuzun onbeşi şehitler ölmez.
Bu millet liderinin sözünden dönmez.
Türkiyem haini asla affetmez.
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.
Durmak yok bizlere bugünden gayrı,
Hepimiz Mehmediz biz ayrı ayrı,
Tanklara siper olan bedenler ile,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.
Sular uyusa da düşman uyumaz,
Bu vatan uğruna göz uyku tutmaz,
Öyle bir destan ki; hiç unutulmaz,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.
Ya Allah,Bismillah,Allahu Ekber,
Kahraman milletim meydanda bekler,
Kutsal bir görev bu iyi nöbetler,
Düğün niyetiyle biz ölüme gideriz.
Osman Ali AYDIN-Yusuf DÜLGER
ÖMER HALİSDEMİR’E AĞIT
(On Beş Temmuz Şehitleri Anısına)
Ülkene sevdalıysan erken ölürsün çocuk
Yaşamak dururken ölüm korkutur insanı
Sen yine sevdandan vazgeçme
Bilirsin sevda büyütür insanı.
Hayallerinden vazgeçme çocuk
Ölüm korkutmasın seni yaşam capcanlı dururken
Şehitler serdarı Hazreti Hüseyin yoldaş olur sevdalıysan
Uhud kahramanı Hz. Hamza, devrim şehidi Kubilay
Ve yanında saf tutan nice Alperen .
Kara sevdaya tutulan erken ölür derler çocuk
Sen yine de vazgeçme sevdandan aziz bil vatanı.
Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına
O vakit koskoca bir millet saf bağlar ardından.
Kuş kadar canı vardır en değme yiğidin
Vatanım dersen o vakit ölmez, dirilirsin
Çiğiltepe Kahramanı Reşat gibi,
Kut’ül Amare serdarı Süleyman Askeri
O mübarek sultan Hüdavendigar gibi…
Her devirde bir Sadeddin Köpek çıkar karşına çocuk
Her devirde doğan güne kargış okuyup,
Gönülleri bulandıran bir meczup.
Hasmının başında togan kılıcını eksik etme o vakit
Unutma her Türk fedai doğar, her kalp ölmek için çarpar.
Sü uyur, düşman uyumaz derler çocuk
Sen uyanık kal, sen hatırla
Ardından iki yüz kırk şehit
Uyandırdı, de bizi o derin uykudan.
Sizler uyumadınız ve bizler uyandık
Ve bir parçamız bugün eksik kaldık.
Vatanı, bayrağı, milleti, devleti canından aziz bil çocuk
Kutsal bilirsen devleti, milleti bayrağı ve vatanı
Bir ulu çınara dönüşüverirsin
Delice kavrar köklerin toprağı
Ne esen bora koparır,
Ne boz bulanık akan nehrin toprağı.
Bak medh ü senalar okunuyor çocuk
Aydınlık günlerin doğumunu müjdeliyor en yanık sesler,
Sancağı Ebu Turab tutuyor
En önde Peygamberimiz Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellem.
Kara sevdaya tutulan erken ölür derler çocuk
Aldırma, sen yine sevdalan, ölümüne hem de
Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına
O vakit koskoca bir millet çağlayarak akar peşinden.
En verimli çağında toprak olmak son değildir sana.
Ölümsüzlük gelip ilişir yakana
Türk milleti saf saf olur ardında
En körpe yürekler emrini bekler
Ne esen bora koparır o vakit seni bizden
Ne de boz bulanık akan nehirler…
Sizler de şiirlerinizi yorumlarınızı bu yazıya ekleyebilir ve yazıya katkıda bulunabilirsiniz.