1997 yılının 28 şubatında MGK tarihinin en uzun toplantısını yapıyordu, askere göre irtica her geçen gün artarken laik cumhuriyet tehdit altındaydı.
MGK’nın asker kanadı hazırlıklıydı, bunun karşısında hükümetin yapacağı fazla birşey yoktu.
28 şubata giden yolda askerlerle sivillerin medya desteği ile kurdukları komplo tezgahı adım adım hayata geçirildi, ilk hedef 24 aralık 1995 de yapılan seçimde %21 oyla birinci parti olan refah partisini iktidar yapmamaktı. Refah partisi o seçimde mecliste 158 sandığa oy kazandı.
ANAP 132, DYP 135 , En fazla oyu refah partisi almıştı ancak refahı dışarıda bırakan bir hükümet oluşturuldu.
1995 seçimleri ardından kurulan Anayol hükümeti sadece 3 ay devam edebildi. Ölü doğan bu koalisyon yürümedi.
28 Haziran 1996 tarihinde Türkiye’nin 54. hükümeti refah ve doğruyol partisi koalisyonu ile kuruldu ama Türkiye’nin zinde güçleri hiç boş durmadı.
DYP’nin birçok ağır topu partiden istifa etti, ancak hükümet hala çoğunluğa sahipti.
Türkiye o dönemde denk bütçe ile tanıştı, işçi memur ve emekli maaşlarına tarihi oranda zamlar yapıldı.
Memur katsayısı bakanlar kurulu %50 oranın artırdı.
Üretim artıyor, ekonomi büyüyordu.. İşte tam bu aşamada düğmeye basıldı, iktidarı devirmek için sahnelenen oyunun figüranları sahneye sürüldü… Fadime şahin, Ali kalkancı, Müslüm Gündüz bir anda ortaya çıkan bazı gruplar…
Tüm bu isimler görevlerini yaptıktan sonra sahneden çekildi, ama atılan manşetler bir merkezden verilen emirle harekete geçirildiğini gösterir gibiydi. Bu durumdan anlaşılan, karanlık senaryoya en önemli rolün medyaya verildiği idi.
Gazete manşetlerini generaller atıyordu. Manşetler ve brifingler sonuç verdi, DYP’den kopmalar hızlandı, demirele yakın isimler istifa etmeye başladı o isimlerden biri Hüsamettin Cindoruk Demokrat Türkiye Partisi’ni kurdu.
DYP erirken asıl hesaplaşma çankaya köşkünde planlanıyordu, 28 şubat 1997 yılında yapılan MGK toplantısı fiili darbenin adı olmuştu.
Toplantı tam tamına 8 saat sürdü, hükümeti devirmeyi kafasına koyan komutanlar bazı haberleri başbakan Erbakan’ın önüne koydu, onlara göre ülkede irtica kol geziyordu.
Hedef dindar kitlelerdi, Kuran ve din eğitimi başta olmak üzere milletin kutsal değerlerini hedef alan 18 madde hükümete dayatıldı, bu durum erbakan hükümeti için sonun başlangıcı idi.
MGK toplantısının ardından hükümete yönelik baskılar daha da arttı. Asker içindeki batı çalışma grubu isimli illegal darbe yapılanması kendini gösterdi. Manşetler artık daha da kin doluydu.
Askerle bir olan siyasilerle birlikte sözde STK ların temsilcileri de darbecilere omuz vermiş Refah yol hükümeti hedef tahtasına konmuştu.
Yargı da asker komutuyla devreye girdi, yüksek yargı organlarının temsilcileri genel kurmayda askerin verdiği brifinglere katıldı, emirler bir bir uygulandı. Yargıtay Baş Savcısı Refah Partisi hakkında kapatma davası açtı.
Hükümet henüz birinci yılını doldurmadan koalisyon protokolü gereği Başbakan Erbakan istifa etti. Refah partisi Doğruyol Partisi ve BBP, Cumhurbaşkanı Demirel’e hükümeti kuracak sayıda Milletvekili’nin imzasını sundu, Çiller’in hükümeti kurması için görevlendirilmesi istendi. Demirel ise görevi Çiller’e değil Anap lideri Mesut Yılmaz’a verdi.
28 Şubat ürünü DTP’nin desteğiyle, Anasol gükümeti kuruldu. 1 yıl süren provakasyon sonuç verdi Refah Partisi hükümetten uzaklaştırıldı.
8 yıllık eğitim ve katsayı uygulamasıyla milyonlarca öğrenci mağdur edildi, yüzlerce subay irtica gerekçesiyle ordudan atıldı, binlerce kişi tutuklandı.
Türkiye tarihinin en büyük soygun operasyonu başladı. 28 Şubat’ın baş aktörlerinin göz yummasıyla bankaların bir bir içi boşaltıldı. 3,5 yıl sonra Türkiye tarihin en büyük ekonomik krizi ile yüz yüze geldi.
28 Şubat devlet senaryosunda rol alan siyasilerin bugün millet siyaset sahnesinden sildi, manşetleri atan komutanlar da artık yok.
Türkiye 15 yıl sonra darbelerle hesaplaşmaya başladı, 28 şubat postmodern darbesinin mimarları yargı önüne çıkarıldı, 2012 Nisan ayında ilk gözaltılarla başlayan 28 şubat soruşturmasında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli orgeneral Çevik Bir, Eski YÖK başkanı Kemal Dürüst , Emekli orgeneral Teoman Koman’ın da aralarında bulunduğu pek çok isim tutuklandı.
Sivil irade bugün darbeleri araştırmaktadır, TBMM’de kurulan komisyon başta 28 şubat olmak üzere Askeri Darbelere mercek tutuyor. Başta Süleyman Demirel ve Tansu Çiller olmak üzere çok sayıda siyasetçi, gazeteci iş adamı darbeleri araştırma komisyonu tarafından mimlendi, tam 155 kişinin verdiği bilgilerle 1400 sayfalık rapor oluşturuldu o rapor şimdi TBMM’de gelecek nesiller için bir ibret vesikası olarak tarihe ışık tutmayı bekliyor.