Bel Soğukluğu Nedir Belirtileri Tedavisi Nasıl Bulaşır ?

0
133

Belsoğukluğu (Gonore) insanlarda cinsel ilişkiyle bulaşan ve penis ucundan akıntı gelmesiyle belirlenen hastalık. Belsoğukluğunun etkeni Neisseria gonorrhoese adlı bakteridir. 1879′ da A. Neisser adlı araştırıcının gördüğü bakteri 1882’de Leistikow ve Löffler tarafından üretildi.
Belsoğukluğu çok bulaşıcı, etkisi kısa zamanda ortaya çıkan bir hastalıktır. Çok eski dönemlerden bu yana bilinir. Eski Çinliler ve İbranilerin de bildikleri bir hastalıktır.
Nedenleri
Cinsel ilişkiyi izleyen 2-3 günlük kuluçka döneminden sonra hasr talik ortaya çıkar. Önce sidikyolunun (urethra) ön kesimine bulaşır ve irinimsi bir akıntı görülür. Daha sonra bakteri erkeğin epidimlerini (epidimit), prostatını iprostatii) da sarabilir. Littre ve Cowper bezlerinin kanallarında yerleşir. Kadınlarda etkenin yerleştiği yer Bartholini bezlerinin kanallarıdır. Dölyatağı yıllarca iltihaplı kain. Sonuçta her iki cinste de konjunktivit, sistit ve stomatit oluşturabilir, bazen de artrit gelişir.
Belirtileri
Belsoğukluğu mikrobu kimi insanlarda yıllarca belirti vermeden kalabilir. Bu da hastalığın yayılmasında önemli bir etkendir. Gonokoklann bulaşığı insanların ancak %40’ında hastalığın belirtileriyle geliştiği saptanmıştır. Genellikle belsoğukluğu cinsel ilişkiyle bulaşmakla birlikte, bilgisiz ve bozuk yaşama biçimi nedeniyle belsoğukluğu geçirmekte olan anne ve babanın çok küçük çocuklarına eşya yoluyla da bulaşabilir. Ayrıca gonokoklu bir kadının doğum sırasında çocuğuna da bulaşarak körlüğüne neden olabilir (oftalmia neonatorum). Çocuklarda aynı etkenle ortaya çıkan vulvovaginitis ise özellikle havlularla bulaşabilir ve hastane, yurt gibi insanların yoğun olarak bir arada bulunduktan yeri sarması tehlikelidir. Cinsel ilişkiyle bulaşan ve akıntı oluşturan başka hastalıklar da söz konusu olduğundan gonore ile mücadelede ilk işlem bakterinin tanımlanmasıdır.

Tedavisi

Tanı için erkekte sidik yolunda, kadmda hem sidik yolu hem dölyatağı ağzından akıntı alınır. Erkekten alınan akıntının bir cam üstüne yayılıp gerekli biçimde boyandıktan sonra, mikroskopta incelenmesi tanı için çoğunlukla yeterlidir. Kadmda ise yetersizdir. Kesin tanı için her iki cinsten alınan örneğin de özel besi ortamlarına ekilip üremenin olup olmadığının saptanması gerekir. Üreyen bakteri gonore ise tedavi için antibiyotik duyarlık testi yapılmalıdır.
Sülfamidler bulunmadan önce gonore tedavisi hemen hemen olanaksızdı. Daha önceki mücadele, cinsel organların antiseptik içeren eriyiklerle yıkanmasına dayanıyordu. Bu alanda kullanılan antiseptikler içinde en yaygını olanı “Condy sıvısı” adı verilen 1:8000 oranında seyreltilmiş potasyum permanganat eriyiğiydi.
Sülfamidlerin 1935’te tedavi alanına girmesiyle başlangıçta büyük basanlar elde edildiyse de daha sonra bakterilerin direnç kazanması sonucu sülfamidlerin eskisi kadar etkinliği kalmadı. Bunun sonucu son yıllarda geliştirilen yeni antibiyotiklerle tedavide yeni basanlar elde edildi. Günümüzde 3. kuşak sefolosporinlerle bir tek dozla bile yüzde yüze yakın basan elde edilir.

Önceki MakaleZiraat Türkiye Kupası Çeyrek Ve Yarı Final Eşleşmeleri
Sonraki Makale15 Ocak 2011 TUDEM Yönlendirme Sınav Sonuçları

Sizin Düşünceniz Nedir?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz