istanbul’da kardeşin kardeşe kıydığı korkunç günler yaşanıyordu. Yeniçerilerle Segbân-ı Cedid ocağına mensup askerler, yani aynı dini, aynı kanı taşıyanlar, birbirlerine kurşun sıkıyor, kılıç çekiyordu.
Padişah buna bir son vermek için çırpınıyordu. Yeniçeri önderlerine isteklerini sordu, istekleri, Segbân-ı Cedid ocağının kaldırılması, Rusçuk yâranının iktidardan uzaklaştırılmasıydı.
Padişah bu isteği yerine getirdi. Seg-bân ocağının kaldırıldığını bildirdi. Ama bunu isteyerek yapmıyordu. Baş gösteren Rus tehlikesine karşı ordunun bütünlük içinde olması lâzımdı. Şimdilik yeni orduyu unutmak zorundaydı.
Segbân-ı Cedid ocağını kaldırdı. Sadaret Kaymakamı Memiş Paşayı sadrazamlığa getirdi. Fakat çok kısa süre içinde yetersizliğini anlayıp değiştirdi. Yerine Yusuf Ziyaüddin Paşayı tayin etti (1 Ocak 1808).