(1823-1861). Osmanlı imparatorluğu padişahlarının otuz birincisidir. Babası Mahmut II.. annesi Bezmiâlem Sultandır. Babasının ölümü üzerine 1839 yılında tahta çıkmıştır. O günlerde Osmanlı ordusu Nizip dolaylarında Mısır ordusuna yenilmiş, Abdülmecit’in tahta çıkışını izleyen dördüncü günde de Kaptanı Derya Ahmet Fevzi Paşa, sadrazam Hüsrev Paşanın düşmanlığından korkarak donanmayla birlikte Mısır valisi Mehmet Ali Paşaya sığınmıştır. İmparatorluk önemli bir tehlikeyle karşı. karşıyadır. Londra’da Osmanlı elçisi bulunan Mustafa Reşit Paşa, istanbul’a dönerek, yapılması zorunlu ve gerekli yenileşme hareketleri için genç padişahın onayını sağlar. «Gülhane hattı» adlı büyük ıslahat ilân edilir. Bu. yıllar boyu sürüp giden, kendi başına buyruk yönetimin bir çeşit son bulmasıdır. «Güihane hattı» nın ilânı hem yurt içinde, hem de özellikle Batı dünyasında olumlu bir etki yaratır. Mısır ve Boğazlar problemleri Osmanlı imparatorluğu çıkarlarına göre çözümlenir ve ülkeye sığınan Macar devrimcileri de. Avusturya’nın bütün direnmelerine rağmen geri verilmez. Kudüs’te Ortodokslarla Katolikler arasında kopan büyük çekişmeye karışmak isteyen Rusya’nın teklifleri geri çevrilir. Bunun üzerine Rusya. Eflak ve Boğdan’ı işgale yeltenir. Babıali Rusya’ya savaş ilân eder.
Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa. Sılıstre’de Rus ordularını yener buna karşılık Rus donanması Sinop’taki Osmanlı donanmasına beklenmedik bir baskın vererek vakar ve duruma Batılı büyük devletler karışma zorunlugunu duyarlar. Batılı büyük devletlerin tek kaygısı, bu tur bir yenilgi sonucu Boğazların Osmanlı imparatorluğunun elinden çıkıp Rusların eline geçmesi ihtimalidir.
İngiltere. Fransa Sardunya Kemen Osmanlı imparatorluğunun yanında Rusya’ya karşı savaşa girerIer. Bu birleşmiş güçlerin Sivastopol’ü ellerine geçirmeleri üzerine Rusya yenilir ve birincisi Viyana da, ikincisi de Pariste toplanan iki konferans sonucu Boğazlar yine Osmanlı imparatorluğunda kalır. Böylece Batılı devletlerle birlikte Osmanlı imparatorluğu da rahat bir soluk alır.
Abdülmecid Döneminde Neler Yapılmıştır ?
Abdülmecıt döneminde yurdumuzda birçok yararlı işler de yapılmıştır. Bunlar arasında Sultanahmet camii içinde «Mekteb i Maarifi Adli» adını taşıyan ilk rüştiye (ortaokul I açılmış, giderek bunların sayıları beşe çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra yirmi beş ilimizde başka rüştiyeler ve lise ayarı Dârül-Maarif okulu açılmıştır. Abdülmecit. bu çeşit bilim ocaklarıyla yakından ilgilenmiş, sınavlara katılmış. başarı gösteren öğrencilere armağanlar dağıtmıştır. 1843 yılında Ayasofya’da da bir üniversite yapılmasına girişilmiş, bu bilim yurdunda öğretim üyeliği yapmak üzere yetişsinler diye Batı ülkelerine öğrenciler gönderilmiştir.
Kitap yazımı için Encümen-i Daniş adiyle bir akademi kurulmuş, batıdan öğretmenler getirilmiştir. İlk olarak bir öğretmen okulunun açılması (1848) ve İzmit Kâğıt fabrikasının yapımı (1858), Adliye ve Maarif nazırlıklarının kurulması da bu yılların ürünlerindendir.
Bütün bu olumlu işlerin yapımı için gerekli harcamalar Batıdan alınan borçlarla yapılıyor ve paraların büyük çoğunluğu da padişahın kişisel zevkleri uğruna su gibi akıtılıyordu. Bu da halk arasında hoşnutsuzluk doğurmakta gecikmedi. Türlü karışıklıklar çıktı; Cizre-de ayaklanmalar oldu, bunu Eflak ve Buğdan ayaklanmaları izledi; kıvılcım oradan Karadağ’a sıçradı. Hoşnutsuzlar Abdülmecit’i tahtından alaşağı etmek için «Kuleli vakası» diye anılan bir girişime kalkıştılarsa da başarısızlığa uğradılar. Abdülmecit, 38 yaşında veremden öldü.