Yazılı edebiyat
1- Göktürk metinleri
Göktürk metinleri
Göktürk Kitabeleri (Yazıtları), Türk edebiyatının edebî değer taşıyan ilk yazılı belgeleridir. Göktürkler bu kitabeler yardımıyla bütün Türk milletine seslenmiş, kendi düştükleri yanılgılardan gelecek kuşakların ders çıkarmasını istemiştir. Orhun Irmağı’nın eski yatağında bulunduğu için bu kitabelere Orhun Kitabeleri adı da verilmektedir. Göktürkler bukitabelere ebedî taş anlamına gelen bengü taş adını vermiştir.
Türk edebiyatının yazılı dönemi VIII. yüzyılda dikilen Göktürk Kitabeleri‘yle başlar. Bu metinler Türk edebiyatının bulunabilen en eski ve en sağlam belgeleridir. Tarihte Türk ismini ilk kez devlet adı olarak kullanan Göktürklerin meydana getirdiği bu eserlere, Bengü Taş, ebedî taş adı da verilir.
Bu taşlar, Kuzeydoğu Moğolistan’da Koşu Çaydam Gölü civarında Orhun Irmağı’nın eski yatağı yakınlarında dikilmiştir.
Göktürk Devleti, M.S. 552’de Bumin Kağan, tarafından kurulur. Bumin Kağan, Hunların eski başkenti Ötüken’i merkez olarak seçer, ülkeyi kardeşi İstemi ile birlikte yönetir. Onların yönetiminde Göktürk Devleti imparatorluk hâline gelir. Bu iki kağanın ölümünden sonra tahta geçen kağanlar, ülkeyi iyi yönetemez. Çinliler, önce doğu bölgesini ardından da batı bölgesini egemenliği altına alır. 630 yılında Çin egemenliğine giren Göktürklerin tutsaklık hayatı 680 yılına kadar sürer.
681 yılında İlteriş Kutluk Kağan, dağınık durumdaki Göktürkleri toplayarak bağımsızlığını ilân eder. 692’de öldüğünde eski topraklarına büyük ölçüde egemen olmuş bir Göktürk Devleti bırakır. Çocukları Bilge ile Kül Tigin yaşları küçük olduğu için tahta çıkamaz. Amcaları Kapağan Kağan ülkeyi yönetmeye başlar. Kapağan Kağan 716 yılında ölür. Yerine oğlu İnel Kağan (Bökü Kağan) geçer. İnel Kağan ülkedeki karışıklığı önleyemez. Kül Tigin, İnel Kağanı tahttan indirir, ağabeyi Bilge’yi kağan yapar; kendisi de ordunun yönetimini üstlenir. Bu iki kardeşin egemenliğinde Göktürk Devleti büyük başarılar kazanır. Ancak 725’te Vezir Tonyukuk, 731’de de Kül Tigin’in ölümüyle Bilge Kağan ülke yönetiminde yalnız kalır. 734 yılında Bilge Kağan’ın öldürülmesinden sonra ülke, Uygur egemenliğine girer (745).
Göktürk Kitabeleri, Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk adına dikilmiş üç kitabeden oluşmaktadır. Kül Tigin adına dikilen kitabeyi ağabeyi Bilge Kağan 732’de diktirmiştir. Bilge Kağan Kitabesi, ölümünden bir yıl sonra 735’te oğlu tarafından, Tonyukuk adına dikilen kitabe ise 720-725 yılları arasında kendisi tarafından diktirilmiştir. Göktürk Kitabeleri, Göktürk alfabesiyle yazılmıştır.
Kül Tigin Kitabesi, Bilge Kağan tarafından ölen kardeşi Kül Tigin adına diktirilmiştir (732). Eserdeki edebî değer taşıyan anlatımın sahibi Bilge Kağan’dır. Kitabede Kül Tigin’in halkı için yaptıkları, Bilge Kağan’ın ağzından övgüyle anlatılır. Ataları Bumin Kağan ve İstemi Kağanın dönemlerinden, başarılarından söz edilir. Onlardan sonra tahta çıkan yöneticilerin başarısızlıkları anlatılır. Bilge Kağan, Kül Tigin ile birlikte katıldıkları savaşları, kazandıkları başarıları anlatır.
Bu kitabenin çevresinde pek çok heykel parçaları, türbe kalıntısı ve kitabenin bulunduğu alana çıkan 4,5 km’lik bir yol tespit edilmiştir. Kül Tigin heykelinin başı ile karısının gövdesi de yıkıntı hâlindeki heykeller arasında bulunmuştur.
Son yıllarda kitabelerin bulunduğu alanda Türkiye tarafından yapılan kazı çalışmaları tamamlanarak, bulunan tarihi eserler Moğolistan’da sergilenmektedir.
Bilge Kağan Kitabesi, Bilge Kağanın ölümünden sonra, 735 yılında oğlu tarafından diktirilmiştir. Bazı bölümler Kül Tigin Kitabesi’nden aynen aktarılmıştır. Ondan farklı olarak Kül Tiginin ölümünden sonraki savaşlar da anlatılmıştır. Kitabenin etrafında Bilge Kağan’ın anıt mezarı ve balballar bulunmaktadır. Bilge Kağan Kitabesi’nde olaylar kendi ağzından anlatılmaktadır. Kitabeyi Bilge Kağan’ın yeğeni Yolluk Tigin yazmıştır. Bu kitabenin etrafında da türbe enkazı ve heykel parçaları, balballar bulunmuştur.
Tonyukuk Kitabesi, Vezir Tonyukuk tarafından diktirilmiştir. İlteriş Kağan, Çin esaretinden kaçarken yanında bulunan on yedi kişiden biri de Tonyukuk’tu. Tonyukuk, Bilge Kağan dönemine kadar vezirlik ve devlet adamlığı yaptı. Aynı zamanda iyi bir savaşçıydı. Kendi adıyla anılan kitabeyi yaşlılık döneminde kendisi diktirdi. Kitabedeki anlatımlar kendisine aittir. Kitabe, dört cepheli iki taştan oluşmuştur. Kül Tiğin ve Bilge Kağan Kitabesi’nin doğusunda bulunmaktadır.
Göktürk Kitabeleri’nden ilk olarak İranlı tarihçi Melik Cüveynî, Târîh-i Cihan-güşâ adlı eserinde XII.yüzyılda bahsetmiştir. Fakat bu bilgiler o dönemde ilgi görmemiştir.
Sibirya’da sürgün hayatı yaşayan İsveçli subay Johann Von Strahlenberg, Yenisey bölgesinde bu kitabelere rastlamıştır. Anılarında bu dikilitaşlardan bahsetmiştir (1739). Bunun üzerine birçok batılı araştırmacı bu kitabelerle ilgilenmiş, fakat hangi millete ait olduğu uzun süre anlaşılamamıştır.
25 Kasım 1893’te Danimarkalı dil bilimci Thomsen (Tomsen) kitabelerde bulunan Çince ifadelerden faydalanarak eserin dilini çözmeyi başarmıştır. İlk tercüme Thomsen tarafından 1922’de yayımlanmıştır. Daha sonraki yıllarda Hüseyin Namık Orkun, Sergey E. Malov, Annemarie Von Gabain, Ahmet Caferoğlu, Talat Tekin, Muharrem Ergin Göktürk Kitabeleri üzerinde araştırma yapmışlardır.