Akuatinta nedir?
Metal (bakır ya da çinko) üzerine yapılan bir garvür türü. Bu yoldan elde edilen sonuçlar çini mürekkebi ya da adi mürekkep kullanılarak fırçayla yapılan resimlere benzer.
Tarihçesi
Bu yöntemin bulunması genellikle 1734-1781 tarihleri arasında yaşamış olan Fransız hakkaki Jean Baptiste Leprince’e bağlanır. Ancak sözkonusu yöntemin çok daha eskiden de bilindiği sanılmaktadır. Nitekim kimi uzmanlar, XVII. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Hollandalı ressam Hercules Saghers’in ünlü gravürlerinde akuantintadan da yararlanmış olduğunu ileri sürerler. Akuantinta yöntemi XVII. yüzyılın ikinci yarısında ve XIX. yüzyılın ilk yarılarında çok yayılmıştır. Özellikle Leprince ve başka iki Fransız sanatçısı akuantintayı çok ileri bir teknik kusursuzluğu ulaştırmışlardır. Aynı yılların usta ressamı Francisco Goya da gravürlerinde zaman zaman akuantintayı başarılı bir şekilde kullanmıştır.
Sonraları akuantinta kullanılmaz olmuş, XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra hemen hemen unutulmuştur.
Tekniği
Kullanılan yöntem, elde edilmek istenen sonuçlara göre değişir. İlkin levhanın üzerinde yaygın gözenekli bir yüzey meydana getirmek gerekir. Bu yüzey birçok şekillerde elde edilebilir. Çıplak bakır üzerine ince bir zift ya da toz asfalt tabakası dökülüp levha kısa bir süre alevde ısıtılarak küçücük tanecikler yüzeyde düzgün şekilde yaydırılır. Böylece yüzeyin üzeri sayılamayacak kadar çok delikle kaplanır. Asit eriyik bu deliklerden geçerek metali kolaylıkla etkiler. Bu iş için balmumu da kullanılabilir. Üzerine tuz serpilerek çok ince bir tuz tabakası meydana getirilir ve tuz tanerikleri metale değinceye kadar ısıtılır. Sonra soğutulur, ayrıca ılık suyla eritilerek tuz tanecikleri yok edilir. Prüzlü yüzey elde edildikten sonra ıstampada beyaz görünmesi gereken yerler yalıtkan bir vernikle kaplanarak resim negatif olarak çizilir.
Bunun ardından levha derinliklerinin ne kadar derin olması isteniyorsa ona göre aside batırılır, İlk ısırmadan sonra gri tonlar gene kaplanarak ısırmaya devam edilir; daha koyu tonlar elde edilinceye kadar ısırma ve kapama işlemi devam eder.
