Genel olarak, kişinin her türlü toplumsal ve politik kuvvete tabi olmamasın, bütün hareketlerinde kesin bir bağımsızlığa ve keyfiliğe sahip olması gerektiğini, savunan görüş. Anarşistlik bir bakıma, kişisel iradenin, genel iradeyi temsil eden devlete karşı baş kaldırışını ifade eden bireyci bir doktrin olarak görülmektedir. bazı düşünürlere göre, kaynağını Büyük Fransız devriminin yarattığı hayal kırıklığında bulan anarşizm, liberalist devletin gerekçe zengin sınıfların egemenliği olduğunun görülmesi karşısında devlet kavramına karşı duyulan hıncın ifadesidir. Anarşistler, bir bakıma, Fransız devriminin vaat ettiği kişisel özgürlüklerin, burjuva devlet düzeni yüzünden gerçekleşemediğini görmüşler ve bu noktadan hareketle devleti inkar etmeye başlamışlardır.
Toplumlar tarihinde geçici bir hükümet yokluğu sonucu olarak doğan anarşi olgularına ya da bunalım dönemlerine yüzyıllar boyunca raslandığı halde anarşistlik, felsefi bir öğreti ve politik bir amaç olarak ancak XIX. yüzyılda kesin bir biçim kazanmaktadır. İngiliz düşünürü William Goodwin, 1973’te yazdığı Toplumsal adaletin ilkeleri üstüne araştırma adlı eserinde görevde kesin özgürlüğ kabul ederek anarşist düşüncenin kuramsal öncüllerini akılcı planla ortaya koyar.