asetilkolin, kolin ile asetik asidin esteri; sinaps denilen pek çok sinir-sinir bileşiğinde ve omurgalıların kaslarında sonlanan sinirlerin motor uç-plaklarındaki iletici maddedir {bak. uç-plak potansiyeli). Bir uyarı sinir ucuna ulaştığında, burada tanecikler halinde depolanmış olan asetilkolin serbest kalır ve sinaps ötesi zar ya da kas lifinin uç-plak zarındaki bir alıcı moleküle bağlanarak zarın geçirgenliğini değiştirir; böylece akım üretici potansiyel de değişikliğe uğrar ve ardışık sinirsel uyarılar yeterli sıklığa ulaşınca da etkili birikim sağlanmış olur. Asetilkolin, asetilkolin-esteraz adı verilen bir enzimle parçalanır, bu nedenle etkinliği çok kısa sürelidir. Buna karşılık, enzimin etkinliğini azaltan ya da durduran enzim inhibi-törleri (ketleyicileri) asetilkolinin etki süresini uzatır. Asetilkolin ilk kez 1914 dolaylarında ayrış-tırılabilmiş, işlevsel önemi ise ilk kez 1920’lerde, Nobel ödüllü Alman fizyoloji bilgini Otto Loewi tarafından belirlenmiştir. Loewi, vagus sinirinin uyarılmasıyla açığa çıkan ve kalp atışlarını yavaşlatan maddenin asetilkolin olduğunu göstermiştir. Sonraki yıllarda Loewi ve başka araştırmacılar da, omurgalıların çizgili (istemli) kaslarının motor uç-plaklarında taşıyıcı madde olarak gene asetilkolinin açığa çıktığını, pek çok sinir sinapsında ve omurgasız sistemlerin pek çoğunda da asetilkolinin taşıyıcı işlevi gördüğünü ortaya koydular.