Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası
Yabancı Okullar Sorunu : 23 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşmasıyla yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığı tanınmıştır. Bu dönemde yurt içinde faaliyet gösteren yabancı okullar sorunuyla ilgili olarak Tevhid-i Tedrisat kanunu çıkartılarak bütün okullar MEB’e bağlandı. Bu süreçte bizi en çok uğraştıran Fransızlar olmuştur, Fransızlar okul meselesini sürekli görüşmek istemişlerdir.
Şeyh Sait İsyanı : 1925 yılında dış mihrakların desteği ile Doğu’da Şeyh Sait isyanı çıkmış ve bunun sonucunda Türkiye Milletler Cemiyeti karşısında zor duruma düşünce Musul’un peşinde olan yabancı güçlerin eli güçlenmiş ve Musul’u kaybetmemize neden olmuşlardır. 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşması’yla içimizde çıkan bir sorun sebebiyle Misak-ı Milli’den taviz verip Musul’u kaybettik. Bu durumun dış politikamız üzerinde olumsuz etkileri olmuştur. Hatta bu yüzden Takrir-i Sükun kanunu çıkartılmıştır.
Nüfus Mübadelesi Sorunu : Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşen, Türkiye’deki Yunanlılar ile Yunanistan’daki Türklerin yer değiştirmesi olayıdır. Nüfus mübadelesi sorunu ortadan kalktıktan sonra Türkiye ile Yunanistan arasında siyasi anlamda sıcak temaslar yaşanmaya başlamış, Türkiye Yunanistan’ın desteği ile Milletler Cemiyeti’ne girmiştir.
Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne Girmesi : 2. Dünya Savaşı tehdidine önlem almak amacıyla İspanya’nın teklifi ve Yunanistan’ın desteğiyle Türkiye, Milletler Cemiyeti’ne üye olmuştur. (18 Temmuz 1932)
Balkan Antantı : 2. Dünya Savaşı’nda Almanya’ya karşı alınan bir tedbirdir. Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve Türkiye’nin oluşturduğu Balkan Antantı’nda 2. Dünya Savaşı’na karşı önceden önlem alınmış, olası bir savaş halinde ülkeler birbirini destekleme sözü vermiştir. Ancak sonrada Almanya bu 3 ülkeyi işgal etmiştir.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi : 2. Dünya Savaşı çıktığında İngiltere ve Fransa’nın Alman tehdidi altında olmasından dolayı boğazlarla uğraşmayıp, Boğazları Türkiye’ye bırakmış, ticaret gemilerine geçişin serbest olup,Askeri gemilere ise müdahale hakkının olduğu bir sözleşme imzalayarak boğazlar Türkiye’ye kalmıştır.
Sadabat Paktı : Türkiye, Afganisyan, Irak ve Afganistan arasında (TAİI) arasında İtalya’nın Orta Doğu tehdidine karşı alınan bir tedbirdir. Doğu’da bir şey olduğunda ülkeler birbirini koruma sözü vermiştir. Ancak 2. Dünya savaşından sonra dağılmıştır.
Hatay Sorunu : Mustafa Kemal, Hatay’ı Türk yurdu yapabilmek için büyük mücadele vermiştir, Hatay ilk başta kendi bağımsızlığını ilan etmiş ardından da Hatay Meclisi Türkiye’ye katılma kararı almıştır.7 temmuz 1939 yılında Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye topraklarına katılmıştır.
Atatürk’ün dış politikadaki temel ilkeleri
- Milli sınırlarımız içinde kalarak gerçekleştiremeyeceğimiz hayali şeyler peşinde koşmamayı, realist olmayı,
- Bağımsızlığımıza ve sınırlarımıza saygı duyan devletlerle iyi ilişkiler kurmak,
- Başka devletlerin iç işlerine karışmamak ve kendi iç işlerimize de karışılmasına fırsat vermemek,
- Devletler arası olan birtakım sorunları hukuk düzeni içinde barışçıl yollarla çözüme kavuşturmayı amaçlamak,
- Toplumun hayatı ve bağımsızlığı tehlikede olmadığı sürece savaşa girmemek,
- Sınırlarımız içinde kendi gücümüzle varlığımızı devam ettirmek,
- Dünyadaki bilim ve teknoloji alanında yapılan gelişmeleri takip ederek, dış politikada ve diplomaside bilim ve teknolojiyi yol gösterici olarak kullanmak.
- Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” sözüyle iç ve dış politikada her zaman barışçıl bir misyona sahip olduğunu anlayabiliriz.