BABİL KULESİ, Tevrat’a göre Nuh’un soyundan gelenler tarafından Babil Ken-ti’nde inşa edilen yapı. Tekvin’de anlatıldığına göre, Tufan’dan sonra Nuh’un soyundan gelenler batıya doğru yol aldılar ve Sinar düzlüğüne yerleştiler. Orada bir ad altında toplanmak ve dünyanın dört bir köşesine dağılmamak için sağlam duvarları ve yüksek kulesi olan bir kent kurmaya başladılar. Tek dil konuşan bu insanları Tanrı ziyaret etti ve birbirini anlamamaları için dillerini karmakarışık duruma getirdiği gibi, onları dünyanın dört bir yanına dağıttı. Öykü üç temel öğeden oluşur: 1) Çeşitli ulusların kökeninin ilkel bir anlatımı, 2) Değişik dillere bir açıklama getirmek, 3) Tanrı ile bencil bir yarışmaya girmenin sonucu olan günahın kökenini belirtmek. Öykünün bu son öğesi insanın insandan ve Tanrı’dan kopuşunu vurgular. Bir bölümü Sinar düzlüğünde bulunan eski Babil, birçok dilin konuşulduğu kozmopolit bir kentti ve öykü bu bilgiyi aktarmak amacını taşıyor olabilir. Ancak, Tekvin’de Babil adı etimoloji yolundan İb-ranice kökenli “balal” (karıştırmak) sözcüğüne bağlanır.