Beyin, kafatasının üst bölümünde beyin zarı ile örtülü, iki yarım yuvar biçiminde sinir kütlesinden oluşan duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ. Omuriliğin baş bölgesinde genişlemiş kesimi olup kafatası içine yerleşmiştir. Bu organ sinir sisteminin en iyi düzenleyici merkezidir ve milyonlarca sinir hücresinden oluşur.
Beyinle omuriliğin bağlantısı kafatasının dibinde bulunan bir delikle sağlanır. Beyin embriyoda sinir tabaka denen özel bir dokudan gelişir. Bu tabakanın en ucu genişleyerek önbeyni oluşturur; arka bölümüyse zamanla genişleyerek omurilik durumuna gelir. Önbeyni izleyen bölüm orta, bundan sonra gelen bölüm de arka beyin olur. Beyin ve omuriliğin üzerleri üç katlı koruyucu zarla (meninks) sarılıdr. Bunlardan en dışta bulunanı sert zardır ve dura metar adını alır. Bu zar aynı zamanda üç zarın en kalın olanıdır. İkinci ve en içteki zarlar daha incedir ve beyinle omuriliğe yapışık durumdadırlar. İkinci tabaka örümceksi zar adını da alan mater’dir. Bu zarlar arasındaki boşluk, beyin omurilik sıvısı adı verilen sıvı ile doludur. Böylece omurilikle beyin, sıvı ve zar tabakasıyla çevrili olduğu için sanki yüzüyor gibidirler. Bu durum omurlara ve kafatasına gelecek çarpmadan bu iki organın korunmasını sağlar.
Omuriliğin hemen üstünde beynin omurilik soğanı (medulla) bölümü bulunur. Burada omuriliğin merkezi kanalı genişleyerek bir karıncık oluşturur. Buraya dördüncü ventrikül adı verilir. Beyin omurilik sıvısının; dördüncü ventri-külün tavanından salgılandığı saptanmıştır. Bir bölüm beyin omurilik sıvısı da beynin iç kesiminde yer alan öteki karıncıklardan salgılanır.Dördüncü vent-rikülün tavanındaki deliklerden beyin omurilik sıvısı, beyin zarlarının arasına geçerek yerleşir. Omurilik soğanı bol sinir demetiyle kaplıdır. Burada bulunan merkezler solunumu, kalp atışı hızını, kan damarlarının daralıp genişlemesini, yutkunmayı ve kusmayı denetlerler.
Omurilik soğanının üst kesiminde çam kozlağı biçimindeki serebellum beyincik yer alır. Bu bölüm kas çalışmalarından sorumlu olduğundan, değişik canlılarda büyüklüğü kas çalışmalarıyla doğru orantılıdır. Beyincik zarar gördüğünde kaslar çalışamaz, felç ortaya çıkar. Beyinciğin hemen alında pans (köprü) adı verilen kalın lif demetleri bulunr. Bunlar beyinciğin bir yarım küresinden ötekine uyartıları taşırlar. Tüm bu organların önünde bulunan ve en büyükleri olan kesim beyin yarım küreleridir. Bunlar dörder bölüme ayrılarak incele-nebilir:A//rt ffrontal), yan (parietal), şakak (temporal ) ve kafa (oksipital) bölümleri.’ Tıp dilinde lop diye adlan-dıfılan bu bölümlerde, duyuların yorumlanması ve motor uyarıların oluşması gerçekleşir. Beyin yarım kürelerinin üst kesimine kabuk (korteks) adı verilir. Kabuk belirli görevleri yüklenmiştir. Bu nedenle deney hayvanlarından beyin kabuğunun belli noktalarının uyarılması sonucu vücudun belirli bir yerindeki sinir hücrelerinin uyarıldığı görülür.
Beyin yarım küreleri kesilip açıldığında kabuk bölümünün gri, iç bölümünün beyaz renkte olduğu görülür. Kabuğun gri renkli olması bu bölümün sinir hücrelerinin gövdelerinden oluşmasından kaynaklanır. Sinir hücrelerinin uzun uzantıları (aksonlar) beyaz olduğundan onlardan oluşan iç bölge beyaz renklidir; bu bölgedeki uzantılar uyartıları beyinden omuriliğe ve öteki bölgelere ulaştırırlar.
Beyin yan kürelerin üstü girintili çıkıntılı olup bu bölümlerin arasına çeşitli merkezler yerleşmiştir. Örneğin, beyin kabuğunun bir alanı, konuşmayla ilgili olayları denetlemekteyse de ayrıca başka hareketleri de denetleyebilir. Konuşma merkezi motor merkeze yakın bölgededir. Bu bölge, sol elini kullananlarda sağ, sağ elini kullananlardaysa sol beyin yarım küresindedir.