Cevdet bey ve oğulları kitabı özeti, konusu, yazarı, detaylar, dizisi, Cevdet bey ve oğulları kitabının özeti,
Orhan Pamuk Cevdet bey ve Oğulları kitabı,
Cevdet Bey ve Oğulları kitap özeti – Konusu
1905 yılında yaşanan bir günün öyküsünden oluşmaktadır. Bu bölümde Cevdet Bey otuz yedi yaşında genç bir tüccardır. O sabah, görmüş olduğu bir rüyayı anımsayarak uyanır. Rüyasında eğitim aldıkları sınıfı su basmıştır. Bu su, Cevdet Beyin teridir. Sınıfı su içinde bıraktığı için “hoca” onu cezalandırmak ister. Ama buna cesaret edememektedir. Çünkü Cevdet Bey, Herkesten başkadır, yalnızdır… Düşünde, sınıf içinde yapılmaması gereken bir iş yapmış ve sınıfı tehlike içinde bırakmıştır. Buna benzer davranış özelliklerini gerçek hayatta da sergilemektedir. Tüccarlığı seçmiş olmakla başkalarına benzememekte, toplumdan uzaklaşmakta ve hatta değerler yönünden toplum düzenini tehdit etmektedir.
Müslüman halkın gözünde ticaret, gayrimüslimlerin işi olarak görüldüğünden iyi bir uğraş olarak algılanmaz. Toplum her bakımdan geridir kati değerlerle, dini kurallarla yönetilmektedir. Cevdet Bey, bu yanlış algılamaları ortadan kaldırmaya yönelik davranışları nedeniyle, bir bakıma da yenilikçi biri olarak karşımıza çıkar. Toplum değerlerine aykırı hareket etmek, bilinçaltında bir çatışma yaratır. Söz konusu rüyanın görülmesinde bu çatışmanın da rolü olduğu söylenebilir. Rüyasındaki hoca Cevdet Beyi cezalandıramaz çünkü Cevdet Bey, suçlu olduğu kadar da hakli bir öğrencidir. Toplum, bu rüyada hoca imgesiyle karşımıza çıkar. Rüyada, Osmanlı toplumu bir bakıma da Cevdet Beyin bilinçaltı algılamalarında, içinde bulunduğu çıkmazdan, geri kalmışlıktan kurtulmayı istemektedir. Bu konuda ne yapması gerektiğini bilemediği içinse önder ya da önderlere gereksinim duyar. Hoca, Cevdet Beydeki bu gücü ayıramamıştır. Cevdet Bey teriyle topluma bir çıkış yolu gösterir. Ter, sürekli akacak, toplumun ilerlemesi önünde duran engelleri yıkıp geçecektir. Söz konusu rüya aynı zamanda Osmanlı toplumunun değişme özlemlerinin de simgesel bir anlatımıdır. Düşündüğü en önemli şey, hiçbir engelle karşılaşmadan ticari hayatını geliştirebilmektir. Zamanla, siyaset-ticaret ilişkisini iyice öğrenecek, mesleki çıkarları için bir takım siyasilerle az da olsa ilişki içine girecektir. Hükümet gibi muhalefeti de karşısına almayacak, herkese eşit uzaklıkta durmak gibi politik bir tutum geliştirecektir.
Cevdet Bey, birçok bakımdan babası gibidir. Aile hayatına onun kadar düşkündür. Henüz evlenip çoluk çocuk sahibi olmadığı halde, yeni açtığı ticarethanesine şöyle bir isim koyar: Cevdet Bey ve Oğulları İthalat-İhracat-Nalburiye Zengin, soylu ve kültürlü bir kadınla evlenmek ister. O güne kadar hiç paşa yetiştirememiş orta sınıf bir aileden geliyor olması paşaları önemsemesine yol açar. Toplumsal konumu nedeniyle sürekli bu üst sosyo-ekonomik sınıf karşısında ezildiği, aşağılık kompleksi içinde yaşadığı anlaşılmaktadır. Bir paşa kızı olan Nigar Hanım’la yapacağı evliliğin bir anlamı da bu aşağılık duygusundan kurtulma isteğidir denebilir.