Destanlar konusunu tarihten alan, milletlerin din, erdem ve millî kahramanlık maceralarını anlatan uzun manzum hikâyelerdir.
Milletler, mitolojik motiflerle süsledikleri geçmişlerini destanlar yardımıyla ifade ederler. Bu eserlerde sağlam tarihî bilgiler olmamakla birlikte, milletler kendi geçmişleriyle ilgili bilgileri destanlarda bulurlar. Destanlardaki olağanüstülükler ve mitolojik unsurlar çıkarıldığı zaman geriye, ait oldukları milletlerin gerçek tarihleri kalır.
Destanlar, ilk başlarda halk şairlerince basit manzum eserler olarak meydana getirilmiştir. Bunlar halk arasında yayıldıkça yeni söyleyiş özellikleri kazanmıştır. Masal ve efsane unsurlarıyla zenginleşip yeni olaylarla genişleyerek halkın ortak malı hâline gelmiştir.
Milletlerin millî duygularına seslenen destanlar, millî benliklerin korunmasında etken olmuştur. Her milletin destanı yoktur. Çünkü destanın oluşabilmesi için milletlerin tarihin eski dönemlerini yaşamış olmaları, hafızalardan silinmeyen büyük savaşlar, göçler, felâketler görmeleri gereklidir.
Türkler, yazılı edebiyat ürünlerini vermeden önce sözlü edebiyat ürünleri meydana getirdiler. Bu dönem kimi edebiyat tarihçilerince destanlar dönemi olarakda isimlendirilmektedir.
Türk tarihi, destanın oluşumu için gerekli olan destan kahramanları ve kahramanlık olayları bakımından oldukça zengindir. Bu zenginliğin yansıması olarak pek çok destan örnekleri meydana getirilmiştir. Ancak İslâmiyet öncesi dönemde oluşan bu destanlar orijinal şekliyle bir bütün olarak günümüze kadar ulaşamamıştır. Bunlara, başka milletlerin kaynaklarında özet hâlinde rastlamaktayız. Bu eserlerin söylenildiği dönem ile yazıya geçirildiği dönem arasında yüzyıllar süren zaman aralıkları vardır. Bu sebeple destanlar, söylenildikleri dönemin dil özelliklerini aynen koruyamam ıştır.
Türk destanlarının bir özelliği de destanlarda geçen olayların tarihî olaylarla paralellik göstermesidir. Destanlardan bir kısım olağanüstülükler çıkarılınca tarihimize kaynak teşkil edebilecek bilgilere ulaşırız.
İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK DESTANLARI
1.YARATILIŞ DESTANI: XIX.yüzyılda Altay Türklerinden derlenmiş olan bu destan Türklerin yaratılış hakkındaki en eski inançlarını yansıtmaktadır. 2. SAKA DESTANLARI
a. Alp Er Tunga Destanı: M.Ö.VII.yüzyılda yaşadığı düşünülen hükümdar Alp Er Tunga’nın
Türk-İran savaşlarında sergilediği kahramanlıklaraniatılmıştır.
b. Şu Destanı:M.Ö.IV.yüzyılda yaşadığı sanılan hükümdar Şu ile Makedonyalı İskender’in
çarpışmaları ve Türklerin zaferleri anlatılır.
i 3. HUN-OĞUZ DESTANLARI
a. Oğuz Kağan Destanı: M.Ö. 209-174 yılları arasında yaşamış Hun İmparatoru Mete’nin
hayatı, savaşları ve ülkesini oğulları arasında paylaştırması anlatılır.
b. Attilâ Destanı: V.yüzyılda Avrupa topraklarında devlet kuran Batı Hun İmparatoru Attilâ’nın
hayatı anlatılır
4. GÖKTÜRK DESTANLARI: Göktürklerin türeyiş ve çoğalmaları anlatılır;aynı destanın Bozkurt
ve Ergenekon olmak üzere birbirinden çokfarklı iki şekli vardır.
a. Bozkurt Destanı: Göktürklerin Asena adlı bir Bozkurt’tan türeyip çoğalmalarını anlatır.
b. Ergenekon Destanı: Göktürklerin bir yenilgi sırasında Ergenekon adlı bir dağa sığınmaları,
burada çoğaldıktan sonra demir dağı eriterek çıkmaları ve düşmanlarını yenmeleri anlatılır.
5. SİYENPİ DESTANLARI: Çin arşivlerinde yer alan bu destanda II.yüzyılda dağılmaya
başlayan Hun devletinin yerini alan Siyenpi hanedanının kaynağına dair bir destandır.
6. UYGUR DESTANLARI
a. Türeyiş Destanı: UygurTürklerinin bir kurttan türeyişleri ile ilgili inanışları anlatılır.
b. Mani Dininin Kabulü Destanı: Uygurların hakanı Buğu Han zamanında Maniheizmi din
olarak kabul etmeleri anlatılır.
c. Göç Destanı:Kutlu bir kayanın Çinlilere verilmesiyle tılsım bozulunca felâketlerin başlaması
ve Uygurların Ötüken bölgesinden güneybatıya doğru tarım havzasına göç etmeleri anlatılır.