Öğrenme süreci insan için gerekli ve paha biçilemez bir deneyimdir. İster bir okul, ister bir üniversite ya da yüksek lisans eğitimi olsun, her yerde bizi yeni keşifler bekliyor.
Ancak, bu deneyim her zaman hoş duygular vermez. Çünkü, herhangi bir eğitim süreci, bilginizi sonuna kadar göstermeniz gerektiğini ima eder. Bu da sınavlar gibi hoş olmayan bir şey anlamına geliyor.
Ancak, çabalarınıza rağmen, efektif bir şekilde çalışamıyor iseniz ne yapmanız gerekiyor? Öğrendiğiniz bilgilerin bir kulağınızdan girip diğer kulağınızdan uçup gitmemesi için neler yapmalı ?
Aslında, çok korkulacak bir durum yok. Çalışmalarınızın etkinliğini arttırmanın birçok yolu var. Daha iyi öğrenmenize ve dikkatinize yardımcı olmak için en iyi çalışma yöntemlerini ve tavsiyeleri sizler için düzenledik.
Öğrenme sürecinin doğru düzenlenmesi için ipuçları
İlk ipucu: Dikkatinizi dağıtan her şeyden kurtulun
Bilardo veya golf alanında profesyonel oyuncuların neden halktan sessizlik istediğini biliyor musunuz? Tabi ki gürültülü bir ortamda konsantre olunamadığı için!Sınava hazırlanma süreci de aslında profesyonel yapılan bir spordan farksızdır. Dikkat dağıtıcı (TV duvar gitar, Oyun Konsolu asılı – görme alanınızda alır her şeyi) etrafınızda ne varsa, yanınızdan uzaklaştırın.
Maksimum kullanılabilir bir çalışma ortamı oluşturmaya çalışın. Yani özellikle çevresiyle çok fazla alakadar olan arkadaşlar için eğer masanızın yerini değiştirmeniz gerekiyorsa değiştirin. Yok bu da zor geliyorsa dikkatinizi dağıtan şeylerin üstünü örtün.
Minimalist bir yaklaşım iyi odaklanmanızda çok yardımcı olacaktır. Bazen sadece telefondaki bir mesaj değil çalıştığınız konuyla alakası olmayan bir kitap dahi dikkatinizi bozmaya yetebilir.
Tabi kesinlikle böyle bir yaklaşım sizin için daha faydalı olacak diyemeyiz. Çünkü bazı insanlar farklı renkli sayfalarla defterlerle farklı renkte kalemlerle not olarak daha iyi odaklanabiliyor ya da klasik müzik dinleyerek daha iyi konsantre olabiliyor. Burada önemli olan sizin kendinizi hangi durumda en rahat hissettiğinizdir.
İkinci tavsiye: Plan yapmayı öğrenin
Planlama, öğretmenlerin bize sürekli söyledikleri şeydir, ancak bunu nasıl yapacağamız konusunda nadiren görüş bildirirler. Çünkü işlemeleri gereken bir müfredat vardır ve buna bağlı kalmak zorundadırlar. Bu yüzden daha efektif bir çalışma için konuları önem derecesine göre sınıflandırarak plan yapabilir ve zaman kazanabilirsiniz.
Üçüncü tavsiye: Arkadaşlarınızla fikir alış verişinde bulunun
Bir grupta çalışmak, herhangi bir öğrenci için çok yararlı ve üretken bir uygulamadır. Elbette, verimlilik bazen üzerinde çalıştığınız şeye bağlı olabilir. Fakat genel olarak arkadaşlarınızla kaynaklar hakkında konuşup sorulara farklı yaklaşım tarzları geliştirmiş arkadaşlarınızdan faydalanabilirsiniz.
İpucu dört: Düzenli molalar verin
Kesinlikle düzenli molalar verin vücudumuz bir saat gibi çalışır. Ona ne zaman dinlenmesi gerektiğini ne zaman odaklanması gerektiğini öğretmeye çalışın. Çılgınca saatlerce çalışmak etkili bir çalışma yöntemi olmayabilir. Gün sonunda kafanızda neler kaldığını değerlendirin. Günlük çalışmanızı puanlayın. Bu arada mola sürelerinin .ok uzun olmamasına özen gösterin.
Beşinci ipucu: Beynini besle, karnını değil
Bilim beynin diyet ve bilişsel işleyişi arasındaki ayrılmaz bağlantıyı uzun zamandır tanıyor. Aktif çalışma döneminde, beynimiz çalıştıkça, sınırda, özel gıdaya ihtiyaç duyar! Bu yüzden diyetinizde mutlaka meyve, sebze ve kuru yemiş olmalı – en azından!
Ayrıca sürekli kahve veya kafeinli içecekler içmemeye çalışın. Yüksek düzeyde şeker ve kafein, kan basıncını artırır ve sonuçta üretkenliğinizi azaltır (sağlığınıza verilen zarardan bahsetmiyoruz bile!).
İpucu altı: Materyalin hatırlanması için etkili teknikler kullanın
Monoton ve sürekli çalışma ihtiyacı, herhangi bir eğitim sürecinin etkinliğini engelleyebilecek şeylerdir. Yine de en basit, ancak aynı zamanda en etkili yöntem sadece materyali okumak değil, kimi zaman ilişkisel görüntüleri kullanarak kağıda aktarmaktır.
Örneğin, belirli ifadeleri ve formülleri belirli sembollere veya sözcüklere bağlayabilirsiniz. bu esnada, anımsatıcı bellek gelişimi gelişir. Elbette, bu yaklaşım sizden daha fazla zaman isteyecektir, ancak amacınız eğitim süresini kısaltmak değil, daha verimli kullanmaktır.
Başka bir yararlı sır, öğrenilen materyalleri kendi kelimelerinizle tekrar etmektir. Ezberleme, belki bir sınav veya sınavı geçme şansı verir. Ancak, bu bilginin çabucak buharlaşmasından dolayı, düşüncesiz ezberlemenin kullanılması yeterli değildir.
Yedinci tavsiye: Olumlu olmaya çalışın
Herhangi bir konuda olumlu düşünmenin yararları hakkında çok şey söylenir. Ve öğrenme süreci, doğru ruh halinde olmanızı gerektiren faaliyetlerden biridir. Eğer bir arıza hissediyorsanız, malzemeyi zorla yönetme şansınız küçüktür. Ancak, ruh halinizi ve ruh halinizi nasıl kontrol edeceğinizi öğrenmeniz gerekir. Kötü düşünceleri ve bozguncu havayı bastırın. Kendinize şunları söyleyin: “Bu konuyu öğreneceğim ve kesinlikle sınavı geçeceğim!”.
Kendi zaferlerinizden ilham alın ve yenilgilerinize odaklanmayın çünkü ikincisi geçici bir problemdir.
Kendinizi diğer, daha başarılı öğrencilerle kıyaslamayın, “bunu asla yapamazsın” fikrini aklınızdan çıkarın. Duyguları atın, yukarıdaki kurallara uyun ve başarılar sizi bekliyor !