Doğum ve ölüm yılları kesinlikle bilinmeyen ve Yunanlılarda hayvan masallarının yaratıcısı sayılan yarı efsanevi kişi. Sisam adalı İadmon’un kölesiydi ve Delphililerce şehirde çıkan veba salgını nedeniyle feci biçimde öldürülmüştür. Bir başka anlatıya göre de, Aisopos, Atina’ya gelmiş ve çağının en zorba yöneticisi Peisistratus’a karşı halkı ayaklanmaya çağırdığı için öldürtülmüştür. Bir diğer anlatıya göre, Aisopos, bugün Eskişehir ilinin bulunduğu eski Amorium’da doğmuştur. Bazı ansiklopedilere bakılacak olursa, gerçekte bölye bir kişinin yaşamadığı da ileri sürülmektedir.
Aisopos’un anlattığı ve söylediği masalları kendisinin kaleme almadığı da bu iddialar arasındadır. Phalerum’lu Demetrius, Aisopos’un masallarını on ciltte derleyip toparlamış, fakat bunlar sonradan kaybolmuştur. O günlerden sonra Aisopos masalları çeşitli defalar derlenmiş ve Latinceye de çevrilip basılmıştır.
Bilge Sokrates, cezaevinde bulunduu sıralar bu masalları şiir diliyle yazmaya uğraşmış, Sokrates’ten sonra Babrius da bu yolu denemiştir. Aisopos biçimi masal yazma geleneğini başarıyla sürdürenler arasında La Fontaine ve Florian sayılabilir. Aisopos masalları “Ezop masalları” adıyla dilimize de çevrilip yayınlanmıştır.
Aisopos, yunan ulusunun Nasrettin Hocası!dır. Masallarını halkın anlayacağı sade bir dille yazmıştır.
Ezop Masalları’na Örnek
Tilki ve Oduncu Masalı
Bir sürek avında, tazılar bir tilkiyi kovalamaya başlamışlar. Tilki, ormanda odun toplayan bir adama yaklaşmış. Ondan, kendisini saklamasını istemiş. Adam da ona kendi kulübesini göstermiş. Tilki kulübeye gidip bir köşeye saklanmış.
Biraz sonra avcılar da gelmişler. Oduncuya, tilkiyi görüp görmediğini sormuşlar. Oduncu:
— Görmedim, demiş. Ama parmağıyla da kulübeyi göstermiş. Avcılar, adamın işaretini anlamamışlar. Oduncunun sözüne inanıp oradan uzaklaşmışlar. Tilki, onların gittiğini anlayınca kulübeden çıkmış. Oduncuya hiçbir şey demeden uzaklaşmaya başlamış. Oduncu bu duruma pek öfkelenmiş:
— Nankör hayvan! demiş. Böyle mi yapılır? Canını bana borçlusun. Bir teşekkür bile etmeyecek misin?
Tilki başını çevirerek:
— Teşekkür mü? Davranışların da sözlerin gibi güzel olsaydı, teşekkür ederdim. Hem de binlerce kere teşekkür eder öyle giderdim, demiş. Sonra da oradan hızla uzaklaşmış.
Bu masalda verilen öğüt: Gerçek iyilik sadece sözle değil, davranışlarımızda da aynı tutarlılığın olmasıyla gerçekleşir.
