NASA havacılık ajansı, güneş gibi yıldızların yakınında dünya benzeri gezegenlerin arayışında bulunan Kepler uzay teleskobunun hazırda bekletme moduna geçirildiğini bildirdi. Bu aşamada ajans, şu ana kadar uzay gözlem evinin yakıt rezervlerinin pratikte tükenmiş olduğundan yola çıkarak böyle bir harekette bulunulduğunun altını çizdi. Uzay gözlemlerinin emektarının ömrünü biraz daha uzatmak için, NASA birkaç hafta boyunca “Kepler” i uyku moduna geçirdi.
Mart ayında NASA,uzay teleskobu Kepler‘in son aylarını yaşadığını tüm dünya ile paylaşmıştı. Pazartesi günü, ajans, yakıt basıncı seviyesinde bir düşüş kaydetti. Sistem neredeyse kapanma noktasına geldi. Bundan sonra, uzay teleskobu artık bilimsel gözlemler yürütmeyecek ve 2 Ağustos’a kadar uyuyacak, daha sonra bilim adamları ekibi Kepler’in son 51 günde topladığı tüm bilimsel verileri alacak.
Bu yıl 12 Mayıs’tan beri uzay gözlem evi, Rocc takımyıldızı yönünde bir alan parçasını izliyor. Aynı bölgeyi “Kepler” 2015 yılında bir kez daha gözlemişti. Teleskop tarafından toplanan en yeni veriler, bilim insanlarının, ilk gözlemde bu alanda keşfedilen gezegenlerin varlığının teyit edilmesinde ve muhtemelen yeni dışsal gezegenlerin bulunmasına yardımcı olacaktır.
Kepler uzay teleskobunun ağustos ayınının başında uyanması planlanıyor. Anteni Dünya’ya doğru yönlendirilecek ve toplanan tüm veriler dünyaya yönlendirilecek. Her şey plana göre giderse, 6 Ağustos’ta Kepler ile yeni bir görev belirlenecek. Bu görev, büyük olasılıkla, Kepler uzay gözlem evi için son görev olacak.
Kepler 2009 yılında uzaya fırlatıldı. O zamandan beri, uzay gözlem evi üç yıllık planlanan hizmet ömründen çok daha uzun bir süre çalıştı, çok büyük miktarda bilimsel veri topladı ve 2650 dışsal gezegeni keşfetti. Kepler misyonunun tamamlanmasından sonra bile, bilim adamlarının topladıkları tüm bilgileri anlamak için önlerinde çok uzun bir zaman olacak. NASA’ya göre, önümüzdeki birkaç yıl içinde bu verilerin analizi en az bin adet bilimsel yayına dönüşebilir. Uzay teleskobu Kepler‘in bu vedası yıllarca onunla çalışan NASA bilim insanları içinde oldukça üzücü olsa gerek.