MEDRESE, eskiden Selçuklularda, A-nadolu Beylikleri’nde ve Osmanlılarda, bugün de birçok İslam ülkesinde özellikle din ve hukuk adamı yetiştiren okullar. Bu okullar genellikle camilerin yanında bulunan bir avlu içinde birçok odadan kurulu yapılardır. Bu kurumlarda başta din ve hukuk öğretilmekle birlikte matematik, mantık, astronomi gibi bilim dalları da okutulurdu. Büyük Selçuklu Veziri Nizamülmülk’ün 1067’de Bağdat’ta kurduğu Nizamiye Medresesi ilk medrese kabul edilir. Ancak bu medreseden önce de medreselerin kurulmuş olduğu bir gerçektir. Bu tarihten sonra yalnız Bağdat’ta 1184’te 30 kadar medrese kuruldu. 1234’te Abbasi Halifesi el-Mustansır’ın (1226-1242) Bağdat’ta kurdurduğu Mustansariye Medresesi’nde hastane de vardı. Anadolu’da Büyük Selçuklulardan günümüze gelebilmiş medrese yoktur. 12. yüzyılın ortalarına doğru ilk medreseler görülmeye başlar. Bu medreselerde ana plan şeması, dört ya da üç eyvan, ortada eyvanların açıldığı bir avludan oluşur. Şemanın değişikliğe uğradığı nokta genellikle orta avludur. Bazı medreselerde bu orta avlu açık, bazılarında ise kubbeye ya da tonozlarla örtülüdür. Bu yüzden Anadolu medreselerini açık ya da kapalı medreseler olarak ikiye ayırmak gerekir. Bazı küçük ayrımlardan dolayı tıp medreseleri, şifa-haneler, gözem evleri gibi değişik başlıklar altında da toplanabilir. Anadolu ve Rumeli’de. Selçuklu. Beylikler ve Osmanlı dönemleride yapılmış sayısız anıtsal medrese yapısı vardır.