Mehmet Akif ersoy, kimdir ? Hayatı hakkında kısaca bilgi, ve eserleri hakkında bilgi, şiirlerinden 1 tanesi gibi soruların cevaplarını bu başlık altından bulabilirsiniz değerli okurlar, Mehmet Akif Ersoy, istiklal marşımızın yazarı çok önemli bir şairimiz olan Mehmet Akif Ersoy ile ilgili önemli konuları kısa kısa buradan bulabilirsiniz.
Mehmet Akif Ersoy Hayatı
Mehmet Akif Ersoy, İstanbul’da dünyaya gelmiştir, Emine Şerife Hanım, ve Temiz Tâhir Efendi’ nin oğlu olarak hayata gözlerini açar. İlk önce mahalle mektebine gitti, ardından Mülkiye mektebine devam etmiştir. Bu dönemde babası vefat etmiştir ve evlerinde yangın çıkması üzerine mülkiye mektebini bırakmıştır. Bunların ardından Baytar Mektebi’ni başarılarla dolu olarak 1. likle bitirmiştir.
Öğrenim hayatı boyunca farsça ve fransızca öğrenmiş ve babasından arapça eğitimi almıştır. Her zaman farklı dillere ilgisi vardı.
Mehmet Akif Ersoy’un memuriyeti 1893 yılında başlamıştır ve 1913 tarihine kadar devam etmiştir.
Memuriyete başladıktan sonra öğretmenlik yapmaya başladı ve bu dönemde şiirler yazmaya edebi hayatına devam etti.
1920 yılında Burdur mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisine seçilmiştir. 17 şubat 1921 de ise İstiklal Marşımızı yazmıştır.
Meclis 12 mart tarihinde bu marşı kabul etmiştir.
1926 yıllarında, Mısır Üniversitesinde Türkçe derslerine eğitici olarak girdi. Derslerden sonra Kur’ân-ı kerîm tercümesiyle de meşgul oluyordu, ancak bu zamanlarda siroz hastalığına yakalandı. Hastalığının ciddiyetini anlamadı ve geçeceğini düşündü, Lübnan’a gitti. Ağustos 1936′da Antakya’ya geldi. Mısır’a hasta olarak döndü.
Hastalık onu harâb etmiş, bir deri bir kemik bırakmıştı. İstanbul’a geldi. Hastanede yattı, tedâvi gördü. Fakat hastalığın önüne geçilemedi. 27 Aralık 1936 târihinde vefat etti. Kabri Edirnekapı Mezarlığındadır.
Mehmet Akif Ersoy Kitapları
1. Kitap: Safahat (1911)
2. Kitap: Süleymaniye Kürsüsünde (1912)
3. Kitap: Hakkın Sesleri (1913) –
4. Kitap: Fatih Kürsüsünde (1914).
5. Kitap: Hatıralar (1917)
6. Kitap: Asım (1924) –
7. Kitap: Gölgeler (1933) –
8. Kitap: Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) –
Mehmet Akif Ersoy Şiirleri
1 Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak…
2 Bayram
3 Bir Gece
4 Bülbül
5 Çanakkale Şehidlerine
6 Ey Yolcu
7 Fatih Kürsüsü’nden
8 Hasta
9 Hürriyet
10 Hüsran
11 Istigrâk
12 İstiklâl Marşı
13 Kârî…
14 Kıssadan Hisse
15 Kocakarı ile Ömer
16 Korkma!
17 Küfe
18 Leyla
19 Mahalle Kahvesi
20 Meyhane
21 Necid Çöllerinde
22 Oğlum, Bu Temenni Neye Benzer, Bana Bak:
23 Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi
24 Resim İçin
25 Resmim İçin
26 Resmim İçin
27 Resmim İçin
28 Seyfi Baba
29 Şehitler Abidesi İçin
30 Tebrik
31 Tebrik
32 Tek Hakikat
33 Uyan
34 Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı?
35 Zulmü Alkışlayamam
Şiirlerinden birtanesi
Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak…
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, “İki el bir baş içindir.”
Davransana… Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana… Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye’se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver… Kalma yolundan.
Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın
Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
Ye’s öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
Me’yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez…
En korkulu câni gibi ye’sin yüzü gülmez!
Mâdâm ki alçaklığı bir, ye’s ile sirkin;
Mâdâm ki ondan daha mel’un daha çirkin
Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,
Nevmid olarak rahmet-i mev’ûd-u Hudâ’dan,
Hüsrâna rıza verme… Çalış… Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
Sesler de: “Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş!”
Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
Tek kol da yapışsam demiyor bir tarafından!
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
‘İş bitti… Sebâtın sonu yoktur!’ deme, yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.