OBSİDİYEN, koyu camı andıran, vol-kaNik kaya. Camsı görünümünün yanı sıra en önemli fiziksel özelliği konkoidal kırınımla oluşudur. Kimyasal bileşimi çoğunlukla diyorit gibi nötür ya da bazik, seyrek olarak da asitlidir. Öbsidiyen silis bakımından zengin, su bakımından yoksul bir mineraldir. Siyah, koyu kahverengi ve gri renklerde ve yan saydam olan türleri camsı öbsidiyen incili öbsidiyen, parlak öbsidiyen adlarıyla bilinir. Gerçek cam, köpüklerinden oluşan sünger taşı da birçok gaz kabarcığına sün-gerleştirilen hafif bir obsidiyendir. Obsi-diyenin kedi gözü olarak adlandırılan beyaz gümüş ya da kırmızı altın rengi parlaklığındaki türü Amerika’da yaygın olarak bulunur. % 65 silikat içeren ana türlerine daha çok İzlanda, Azor Adaları ve Milo’da, % 53 silikat içeren camsı türlerineyse volkanik bölgelerde, özellikle de Meksika, Katauea ve Reunion’ un bazı bölgelerinde rastlanır. Tarihöncesi dönemlerde, çakmaktaşından üstün bir hammadde olduğu için öbsidiyen, doğrudan alet olarak (bıçak, burgu, raspa, ok ucu ve sonraları orak) ya da alet yapımında kullanıldı. Antik çağlarda küçük heykellerin, ayna ve süs eşyalarının yapımmda, Orta Amerika’da kenarları keskinleştirilerek kurban bıçağı, mızrak ve ok ucu olarak kullanıldı. Öbsidiyen, Neolitik Çağ’da Anadolu’nun başlıca dışsatım maddeleri arasında yer almaktaydı.