Osmanlı Devleti’nin son zamanları adeta bir ihanetler devridir.Asırlardır Osmanlı himayesinde Osmanlılardan daha mutlu, daha zengin bir hayat yaşayan azınlıklar, bütün bunları unutarak zaman zaman silâha sarılmış, yer yer Osmanlıları arkadan vurmuşlardır.
Bir taraftan Arnavutlar, Sırplar, Bulgarlar ayaklanırken, diğer taraftan Araplar ayaklandı. Emir Suud ibni Ab-dülaziz’in liderliğinde isyan çıkaran Vehhâbiler (ilk defa 1803’te başladı) Osmanlı Devletinin Ruslar ve İngilizlerle uğraşmasını fırsat bilerek 1807 yılında Medine’ye yürüdüler.
Şehre giren Suud ibni Abdülaziz, İslâm büyüklerine ait bazı türbeleri yıktı. Ancak halkın yalvarmaları sonucu Ravza-i Mutahhara’ya dokunmadı. Hutbeden Padişahın ismini kaldırttı.
Mekke ve Medine’ye kadılar tayin etti. Osmanlı Devletinin tayin ettiği memurları kovdu.Bunun acısı silinmemişken İngilizlerin iskenderiye’yi teslim aldıkları öğrenildi derken kabakçı mustafa isyanı patladı.