Silikozis hastalığı Nedir, Nasıl Oluşur ? Kimlerde Silikozis Hastalığı Görülür, Silikozis hastalığı hakkında genel bilgi, Silikozis tedavisi nasıl yapılır,
Silikozis Hastalığı Nasıl Oluşur ?
Silisyum maddesinin çok uzun süre solunmasıyla, akciğere silisyum maddesinin gitmesiyle meydana gelir.
Silikozis Hastalığı Hangi Sektörlerde Görülür ?
Silikozis hastalığı taş ocağı, tünel ve diğer maden işçilerinin silisyum tozlarını uzunca bir süre solumaları sonucu gelişen bir pnömokonyozdur.
Silisyum akciğerler için çok tahriş edici bir maddedir. Bunun sonucu akciğerlerde yaygın iltihaplar ve bunu izleyen fibroz odakları ortaya çıkar. Hastalığın solunum sistemini bozup klinik belirtileri ortaya çıkarması 20 – 30 yıl gibi uzun bir çalışma süresini gerektirmektedir. Fakat bu tozlara yoğun bir biçimde hedef olan işçilerde hastalığın ortaya çıkması için 10 yıl yetmektedir. Hastalık uzun süre belirti vermeksizin sinsice ilerler. Akciğer dokusundaki değişiklikler zamanla amfizem, bronşektazi, kronik bronşit veya kor pulmonale tablolarına neden olabilir ve hastada bunlarla ilgili belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Nefes darlığı, hızlı solunum, öksürük, halsizlik, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, morarma, kan öksürme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bütün bu belirtiler genellikle ilerlemiş vakalarda ortaya çıkar. Bu da hastalığın teşhisinde gecikmeye neden olmaktadır. Silikozisli hastaların tüberküloz hastalığına yakalanma riskleri diğer insanlara oranla daha yüksektir.
Silikozis Hastalığı Tedavisi
Silikozis vakalarının da özel bir tedavisi yoktur. Çalışma koşullarının sağlığa uygun bir düzeye yükseltilmesiyle, çalışma alanlarının havalandırılması ve tozlardan yeterince temizlenmesi maden ve tünel işçilerinin bu hastalığa yakalanmalarını önlenmektedir.
Silikozis Riskinin Olduğu Bazı İş Kolları:
Taş ocakları,
Kuvars değirmenleri,
Kum püskürtme işleri,
Madenciler,
Tünel kazıcıları,
Dökümcüler,
Cam sanayi,
Seramik,
Vitray yapımı,
Çimento üretimi,
Çanak-çömlek yapımı,
Kiremit, tuğla, balçık üretimi.
Silikozisde Belirti ve Klinik Bulgular
Burada temel olan kişinin yaptığı işin ve geçmişte çalıştığı işlerin çok iyi olarak sorgulanmasıdır. Halen masa başında ya da hizmet sektörü gibi toz ve silika maruziyeti olmayan bir işte çalışmakta olan bir kişi geçmişte silika maruziyetinin olduğu bir iş kolunda çalışmış olabilir. Bu nedenle birçok hastalıkta olduğu gibi özellikle iş ve çevresel öykünün rolü büyüktür. Ancak burada hemen şunu belirtmek gerekir ki silikosis klinik bulgularla tanı konulmayan, konulmaması gereken bir hastalıktır. Bunun iki nedeni var: birincisi silikosise özgü patognomonik bir klinik belirti ve bulgunun olmaması, ikincisi de genel interstisiyel akciğer hastalıklarında olan belirti ve klinik bulguların ortaya çıkması durumunda çok geç kalınmış olmasıdır. Erken evrede kişide ya hiç belirti yoktur ya da bunlar daha çok solunum sisteminin özgün olmayan belirtileridir. İlerlemiş olgularda efor dispnesi, kişinin efor kapasitesinin giderek kısıtlanması, daha önce yapmakta olduğu eforların çok azı ile bile belirgin nefes darlığının ortaya çıkması tüm interstisiyel akciğer hastalıklarına özgü bir belirtidir. Fizik incelemede ral-ronküs- ekspiryum uzaması gibi bulguların özgünlüğü de yoktur. Progressif masif fibrosis olması durumunda toraksta bilateral bazallerde ön-yan alanlarda inspiratuvar ince raller duyulması değerlidir. Ancak tablonun geri dönüşümsüz aşamaya geldiğinin göstergesidir. Temel olan erken evrede tanı konulmasıdır.