Sivil kavramının tarihi gelişimi hakkında bilgi
Sivil kavramının tarihi gelişimi
Yurttaş /Yurttaşlara ilişkin olan
Bir yurttaşlar topluluğuna onların yönetimine veya birbiriyle ilişkilerine yönelik olan
Bir kentte yaşayanlara göre olan, kırsal yada köy yaşamına ilişkin olmayan.
Askerli yada dini olmayan,
Medeni, uygar, kibar, görgülü gibi anlamlar kazanmış olan.
Kısacası; sivil kelimesi kentlilik, kent yaşamı kent adabı, medenicilik, yurttaşlık, gibi anlamları içerir.
Sivil Toplum, ekonomik, toplumsal ve siyasi birçok gelişmeye bağlı uzun süreç. Burada feodalizmin gücü de etkilidir.
Sivil nitelikli toplum kentliliği ifade eder, daha sonra gelişen demokratik özgür düşüncenin etkisi sivil toplumun gelişmesinde ve kurumsal hale gelmesinde etkilidir.
Demokrasinin gelişip, işlerlik kazanmasında önemli gelişme gösterdiğinden sivil toplum demokratik toplumların vazgeçilmez ögesi haline gelmiştir.
Sivil toplum, ilk defa Aristo tarafından kent devletinin yurttaşları anlamında kullanılmıştır. Aristo özgür ve eşit yurttaşların yönetimi olarak sivil toplum düşüncesini kast etmektedir.
Eski yunan da sivil toplum kavramı siyasal toplum kavramı ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır.
Sivil kentlerin bir araya gelmeleri sonucu sivil bölgeler ortaya çıkmıştır. Bu da sivil toplum olgusunun hızla gelişmeini beraberinde getirmiştir.
Sivil toplum, devlet ile özdeş yurttaşlar topluluğu ve bu topluluğun siyasal toplumla (devletle) arasındaki ilişkilerin hukuk ilkelerine göre düzenlenmesi anlamında kullanılmıştır.
18.yy sivil toplum anlamında kırılma yaşanmıştır bu kırılma sivil toplum-siyasal toplum ayrımının başlamasına hatta devlete karşıt anlam taşımaya başlamıştır. Sivilleşmeye dair sivil özgürlük gibi sivil köklü ifadeler sık kullanılmaya başlanmıştır. Bu süreçte özellikle iktisadi liberalizme paralel olarak, siyasi liberalizmin gelişmesi, sivil toplumun bugün yaygın olarak kullanılan anlamının oluşmasına büyük katkı sağlamıştır. Sivil toplum, giderek, devlete eşdeğer alan ayrı bir kavram temsil etmeye başlamıştır.