Siyaset Felsefesi Hakkında Bilgi

0
274

SİYASET FELSEFESİ

Toplam yönetiminin tümünü anlamaya, açıkla-maya çalışan bilgiye SİYASET denir. Siyasetin kulla¬nılış biçimini daha iyisinin olup olmadığını anlamaya çalışan felsefe dalına ise SİYASET FELSEFESİ denir.

TEMEL KAVRAMLAR

Birey: Toplumdaki bilinçli varlıktır.
Toplum: Sosyal, kültürel, siyasal örgütlenmedir.
İktidar: Yönetimi elinde bulunduran güçtür.
Yönetim: Devletin toplumu idare etmesidir.

Egemenlik: İktidarın toplumda kullanılmasıdır.

Meşrutiyet: Hukuka ve yasaya uygunluktur.

Bürokrasi: Devlet işlerinin yürümesini sağlayan hiyerarşiyle oluşmuş örgütlü yapıya denir.

SİYASET FELSEFESİNİN İNCELEDİĞİ BAŞLICA SORULAR
Siyaset nedir?
İktidar nedir?
İktidarın kaynağı nedir?

Meşrutiyetin ölçüsü nedir?

Bireylerin temel hak ve özgürlükleri nelerdir?

Sivil toplum nedir?

Bürokrasiden vazgeçilebilir mi?

Birey – devlet ilişkisi nasıl olmalıdır?

Düzen – karmaşa ilişkisi nedir?

İKİ ANA PROBLEM

A. DÜZEN ANLAYIŞI ve DEVLET:

Devlet: Bir toplumdaki siyasal ve hukuksal otoritenin örgütlenmesi ve toplumu yöneten bir güç olarak belirmesiyle ortaya çıkan kuruma denir. Siyaset felsefesi

Karmaşa: Korkulan ve istenmeyen yaşam şeklidir.

Düzen: Kişilerin karşılıklı güven içinde yaşadığı siyasal, ahlâki kültürel bütünlüktür.

Devlet Nasıl Oluştu?

a. Devleti Doğa Düzeni Olarak Görenler:

Platon’a göre; devletin ortaya çıkmasının doğal nedeni vardır. Kişi hiçbir zaman kendisine yetemez. Dolayısıyla devletin görevi insanı mutlu edecek dikeni kurmaktır.

b. Devleti Yapma Varlık olarak Görenler:

Kişiler anlaşıp uzlaşarak toplum ve devleti oluşturur. Buna toplumsal sözleşme denir.

JJ. Rousseau – T. Hobbes.

Rousseau: İnsan doğadan başlayıp toplumun kuruluşuna dek tam bir eşitlik içinde yaşadı. Tarımın başlamasıyla birlikte ortaya eşitsizlik çıktı. Doğal eşitliğin kalkması toplumsal sözleşmeyi doğurdu. Artık doğal duruma dönülmeyecektir.

Hobbes: Doğadaki insan kendini korumak iste¬diği için diğer insanlara düşman olur. Kişi kendi gü¬venliği için sözleşme, uzlaşma yapmak ister. Bunun sonucunda da devletle ve birbirleri uzlaşmaya, anlaş¬maya varmış bireylerin bulunduğu toplum ortaya çıkar.

İdeal Düzen Arayışları

1. İdeal Düzenin Olacağını Reddedenler:

Sofist: Protagoras “İnsan herşeyin ölçüsüdür. Dolayısıyla düzen anlayışı da kişiden kişiye değişir.” düşüncesini benimser.

Gorgias: “Varlık diye bir şey olmadığı için düzenden söz edilemez.” düşüncesini benimser.

Nihilist: Toplumda hiçbir kural yoktur. Dolayısıyla ideal düzende yoktur.

Anarşizm: Özgürlüğü savunan, baskıyı reddeden görüştür. (Proudhon – Kropatkin)

2. İdeal Düzenin Olabileceğini Savunanlar:

Özgürlüğü Temel Alanlar: Smith – Mili liberalizm özgürlüğe dayanır. İdeal düzen özgürlükle sağlanır. (Yani Kapitalizm)

Eşitliği Temel Alanlar: Marx – Simon – Blanck

Bir öncekine tepkidir. (Yani özgürlüğe) Kişilerin temel hakları eşit yasama hakkıdır. (Yani Sosyalizm)

Adaleti Temel Alanlar: Adalet hem özgürlüğü hem de eşitliği içine alır. (Yani Demokrasi)

Ütopya: Zihinde tasarlanmış toplum şekline denir.

B. BİREY DEVLET İLİŞKİSİ:

Kişi artık toplumda kendisini ispat edebilir hale gelmiştir. Eskiden kişi önemli değildi. Ama aslında devleti oluşturan kişidir. Bu farkedilip kişiye önem verilmeye başlanmıştır.

YUSUF HAS HACİB (KUTADGU BİLİG): Ana tema ideal insandır. İnsan mutluluğu araştırılmalıdır.

JOHN LOCKE: Her konuyu hukuka dayandırmıştır. Devlet bireyin haklarını korumalıdır. (Demokratik Devlet)

KARL POPPER: Açık toplum yapısını benimser. Bunu faşizm ve Komunizm’i eleştirerek yapar. İnsan dokunulmazlığı önemlidir.

Önceki MakaleAhlak Felsefesi Hakkında Bilgi
Sonraki MakaleSanat Felsefesi Hakkında Bilgi

Sizin Düşünceniz Nedir?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz