Alemdar Mustafa Paşa da sarayın önüne gelmişti. Kapıları kapalı buldu. Adamlarına emretti:
“Kapıları kırın! Elinizi tez tutun, bunlar Sultan Selim Hâna da kıyarlar.”
O sırada katiller Sultan Selim’in dairesine doğru koşuyorlardı.
Sultan Selirn’in yanında sonuncu hanımı Refet Sultan vardı. III. Selim şiddetli gürültüleri duyunca sordu:
“Acaba neler oluyor?”
“Bilmem ki Sultanım, inşallah hayırdır.”
0 sırada Pakize adlı cariye nefes nefese odaya girdi: “Birkaç gözü dönmüş, ellerindeki Uçlarla bu tarafa geliyor!” diye konuştu. “Savuşun [kaçın] efendimiz!”
Fakat Sultan Selim kaçacak vakit bulamadı. Katiller, ellerinde yalın kılıçlarla odaya daldılar. Sultan Selim’in etrafını aldılar. Kadınlar çığlıklar atarken Sultan Selim sakindi. Gelenlere bakıyor, acı acı gülüyordu.
“Cellât mısınız?” diye sordu alaycı bir sesle.
Cellâtlar başı Nezir Ağa,
“Bu fitneler senin başının altından çıkıyor,” diye bağırdı. “Başını kesip fitneden kurtulacağız.”
Katiller sürüsüne döndü: “Ne durursunuz? işini bitirin!” Cariye Pakize, Sultan Selim’in çok iyiliğini görmüştü, önüne gerildi, yalvardı:
“Ne olur kıymayın efendime, onun yerine bana kıyın.”
Sırplı köle Ebe Selim, Pakize’ye doğru kılıcını salladı. Pakize’nin elleri kesilip yere yıkıldı. Bu dehşeti yaşayan Refet Sultan dayanamayarak ileriye atıldı:
“Bırakın efendimi, katiller!”
Kafasına kılıç tersi vurup sedire yıktılar. Az önce odaya giren bir başka cariye bu manzara karşısında bayıldı. Sultan Selim artık katillerin ortasında yapa yalnızdı.
“Size teslim olmayacağım!” diye gürledi.
Beste yapmakta kullandığı neyi kaptığı gibi katiller sürüsünün üstüne saldırdı. Bazı iddialara göre 25-30 silâhlı katile karşı tek başına iki saat kadar boğuştu. Nihayet bir kılıç darbesi sağ şakağının derisini sakalıyla birlikte kesip indirdi, ikinci darbe başını yardı. Güçsüz düşmüştü. Üstüne çullandılar. Ellerinde neleri vVsa onlarla vurdular, vurdular, vurdular, Ve ancak soluk almadığını görünce doğruldular. Sultan III. Selim, bu cinayete kurban gittiğinde 47 yaşındaydı.